Salı, Kasım 11, 2008

Krep, mısır...

İnsanın ne özleyeceği belli olmuyor ama pazar sabahlarımın alışkanlığı haline gelmiş krep olmadan yaşamayacağım belliydi :)

Aldığım tarifler doğrultusunda eksiltili olarak yani kabartma tozunu unutarak krep yaptım bugün hiç de fena olmadı. Hemen tarifini yazayım kısaca,

1 yumurta, 2 çorba kaşığı zeytin yağı, 1 bardak un, 1 bardak süt ve 1 çay kaşığı kabartma tozu...

Bu kadar basit, güzelce çırpılacak, sonra önceden kızdırılmış tavada pişirilecek.

ve ayrıca geçen gün Tesco'da dondurulmuş mısır buldum. Koçanıyla, tam mısır yani. Aaa diyip aldım, az önce de onu yedim ve inanılmazdı! Dondurulmuş ürünlerden hep nefret etmişimdir ama bu mısır, böyle yumuşacık ve bal gibi tatlıydı. Bizim mısırlar gibi, bittikten sonra koçanını fışp fuşp diye emecek kadar güzel değildi tabii ki ama yine de fena değildi...

ve dün 2. kestane denemem de fiyaskoyla sonuçlandı. Nasıl bir insan kestane pişirmeyi beceremez demeyin. Suda biraz çok bekletmişim galiba, fırında da biraz uzun süre unutunca bir açtım kapağı... Tostun arasından akan kaşarlar gibi, kestanelerin kenarlarına açtığım minik yarıklardan kestaneler akmış :D hihi yapış yapış rezil bir şey oldu, yarısını bile yiyemeden atmak zorunda kaldım bunları da...

Neyse, böyle yani işte Çek Cumhuriyeti'nde yemek durumları. Yazmamak için, oyalanıyorum da (yazarak!).

Hiç yorum yok: