Dün gece 1:30 civarı eve dönerken haftalardır evin önünde duran arabama bir baktım, sol arka camını kırmışlar (kelebek miydi ne o kucuk olani değil). Eski bujilerin arkasıyla vuruyorlarmış, böyle cam tuz gibi oluyor ama tam da kırılmıyor (Kinyas bilir). O kalın camı, böyle çarşafmışçasına alabiliyorlar.
Guzelce bagajimi karistirmislar. Cam silme bezlerimden birini yere dusurmusler, bir de 2 yil once gobegim icin cektirdigim ultrason'un sonuclarini gorup almamayi tercih etmisler.
155'le gorusup ekip istedim olay yerine. 45 dakika sonra tekrar aradim, aa gelmediler mi diyerek Goztepe karakolunun telefonunu verdiler. Aradim ki, e siz gelsenize diye sevgiyle karsiladilar beni. Sagolsun bir memur abla, cik cik yazik filan diyerek tutanak tuttu. (O sirada evinden kacmis bir kiz da kayip ihbarina istinaden, ben kayip degilim, evden kactim ifadesi veriyordu, onu bir ara ayrica anlatirim). Sonra da kucuk arabacigimi Caddebostan Otopark'ina (8 saati 10 milyon!!!! yuh) cekerekten gece saat 4'te yatagima ulasabildim.
Sonucta olan benim geceme, uykuma ve kaskoma oldu ama saglik olsun. Hic bilmedigim daracik Goztepe sokaklarinda dolastim, polis beklerken sokaktan gecip kirik cami goren birkac amcayla sohbet ettim, birlikte kufurler savurduk, koymadigimiz **** kalmadi :)
Sevgili Istanbul 1 ay bile sabredemedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
napcan istanbulda arabayi vefzooo
öyle demee, bugün bir güzel gezdik mesela Seçkincimle :) Taa Rumeli Feneri'ne kadar!! İstanbul değil, Karadenizmiş gerçi oralar :D
Yorum Gönder