Perşembe, Ağustos 02, 2007

Göz göre göre... mi?

Ankara'da su kesintilerinin başlamasıyla birlikte, gazeteler ve televizyonlarda türlü haberler daha doğrusu "Dedikodular" dolaşmaya başladı.

En son bomba suların ikişer gün değil dörder gün kesileceği söylentisi. Gökçek bunu en son bugünki basın toplantısında yalanladı ama güven olmaz, hiiiç de belli olmaz...

Sonracığıma, bir başka söylenti, Kızılırmak üzerindeki Kesikköprü Barajı'ndan su getirme projesinin yetişmeyeceği. ASKİ yöneticileri diyorki, "13 Eylül'de okullar açılacak, hastaneler var, bu suyu getirmeye mahkumuz!". ee pes yani, bir de sonunda kendilerini kahraman ilan edecekler...

Kızılırmak suyu denince baş söylentiyse, bu suyun atıklarla dolu olduğu ve zehirli olduğu, kullanılamayacağı. Kendi aramızda konuşurken hep derdik ki, "e heralde bir şekilde arıtırlar canım, adamlar deniz suyunu içme suyu yapıyor". Ama başkanın cevabı çok daha bomba,

"İçme suyu olarak kullanılamaz diyor Kimya Mühendisleri odası. Laf onların ki. Belgeleri yok. Kızılırmak suyu temiz. İşte bu DSİ'nin 2006 Aralık ayında Kızılırmak ve Hirfanlı Barajlarının suyu ile ilgili raporu. Raporda suyun birinci derecede içme suyu olduğu belirtiliyor. Bazı yerlerde sülfat oranını çok olduğu belirtiliyor. Bunun içinde mevcut su ile taşıyacağımız suyu karıştıracağız. Sülfatın da halk sağlığına herhangi olumsuz etkisi yok, suyun tadının daha güzel olması için sülfat oranı azaltılacak. Ayrıca Kırıkkale ili 20 yıldır Kızılırmak'dan gelen suyu kullanıyor. Kırıkkale il Sağlık Müdürünü, Hastane Başhekimlerini aradım hiçbiri vatandaşlarda sudan kaynaklı sorun olduğunu söylemedi. Bu tür açıklamalar ideolojiktir. Bu örgütleri çok da fazla dinlemeyin."

Bir de Japonların Gerede Projesi var. Onu da başkanımız pahalı bulmuş, daha ucuza yapmanın yolunu bulmuş ve şöyle diyor, "Japonların teklif ettiği projenin hiçbir mantığı yok". Kim Türk'ün aklından daha üstün olabilir ki...

Esas sonucunu merakla beklediğim söylentiyse, DSİ'nin Gökçek'i 5 yıl önce uyardığı ama Gökçek'in bunlara kulak asmadığı. Buna bizim başkan ipe sapa gelmez saçma sapan sözler diyerek karşılık veriyor (zaten ağzından düzgün 1 adet cümlenin çıktığı da henüz duyulmadı). Ama DSİ'den de ahanda sana gönderdiğim resmi belge diye bir açıklama çıkmıyor... İster Gökçek olsun, ister DSİ, bu memleketin hiçbir kurumunun düzgün çalışmadığına inananlardan olduğum için, hangi tarafın daha suçlu olduğu çok da önemli değil ama yine de merak ettim ve yasal bilgi edinme hakkımı kullanarak DSİ'ye bir soru gönderdim. Aynen aşağıdaki gibi, bakalım cevabı gelecek mi...
-----------
Merhaba,

Ankara'da 5 ay surecegi soylenen bir su kesintisi takvimi belirlendi. Belediye Baskani Gokcek, bu kesintinin sebebinin Allah oldugunu ve daha onceden tahmin etmenin imkansiz oldugunu soyledi. Merak ettigim ve ogrenmek istedigim konu: Devlet Su Isleri, Ankara'da su kitligi yasanacagini daha onceden gozlemlemis miydi? Bunun giderilmesi icin Ankara Belediyesi'ne herhangi bir oneri yapılmis miydi? Turkiye'nin baskentinin pislik icinde dolasmasini engellemek icin projeler planlanmis miydi?

Cevaplayacaginizi umuyorum, tesekkurler, saygilar...

-----------

Lafı biraz uzattım ama o kadar sinirliyim ki, bu öfkemi dindiren başkanımızın bir temennisiyle bitirelim bu günü,

"Cenabı Allah'ın bu kadar susuzluğu getireceğini kim önceden düşünebilirdi. Bizim zekamız buna yetmedi. Bunu düşünen üstün zekalılar varsa gelsin söylesin"

Yürü beee, kim tutar seni ve sana oy veren milyonlarca "..."!

3 yorum:

r dedi ki...

ben i. melih amcanın karşımızda temiz olduğunu ispatlamak için kızılırmak suyu içeceği günü bekliyorum. mümkünse çay bardağında olsun, deja vu yaşayalım.

r dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
erays dedi ki...

Vefikcim, arkadaşlar...
Benim Kızılırmak suyu hakkında bir bilgim var. Doğrudan analiz sonuçlarını gördüm ve bir arkadaşımla birlikte mevzuatla karşılaştırdık. 3. kalite suyun bile altında idi değerler (içme suyundan çok uzak.) Numuneleri nasıl ve nereden aldılar bilemem, ama kaynak benim için sağlam. DOĞA DERNEĞİ ...
yorum sizin...