Kuğulu Park'ın oraya yapılan kavşak çalışmasından kaç kişinin haberi var bilemiyorum, ama Ankara'daki rezalet silsilesi devam ediyor.
Kavşaklar, köprüler yapılıyor, yollar genişliyor, arabalar hızlanıyor vs. vs. ve sonunda tüketim artıyor. Her zaman olduğu gibi onlar kazanıyor...
Bu akşam, Kuğulu Park'ta, 30-50 kişinin toplandığı bir eyleme katıldık. İpek Ablam ve Kurt'ü Fethiye'ye yolladığımız için biraz geç kalmıştık. Duyduğumuz kadarıyla Can Dündar'ından dernek başkanlarına bir sürü kişi toparlanmış öncesinde. Biz gittiğimizde kimse yoktu.
Duymadıysanız kısaca durum şöyle, Büyükşehir Belediyesi, Ankara'nın belki de geriye kalmış Anıtkabir'den sonraki tek simgesinin ortasından / kenarından yol geçirmeye çalışıyor. Kuğulu Park'ın iyice oturulmaz, gidilmez bir yer haline gelmesi için çalışıyor. Böyle bir şey için bir yerlerden bi yetkiler alınması gerekmez mi diye düşünüyor insan, korkunç ama gerçek, izinler de çıkıyor tabi "minimum zarar verilmesi kaydıyla" (Hürriyet'teki bu yazıyı okuyabilirsiniz).
Bu aslında başka bir amacın parçası bir bakıma. Tüketimin, sistemin kazanması, bütün kara ütopyalara hızla koşuşumuzun bir anlamda... Rumeli Hisarı'nın ortasına yapılacak cami gibi, bizden 2 kuşak sonra, güzel birşeylerin olabileceğini bilmeyen, hatırlamayan, düşünemeyen bir topluma hazırlık belki de. Önce Amerika olucaz, sonra da Okyanusya'nın bir parçası...
Neyse, uzatmayalım, saat de geç olmuş :) 12'ye kadar alkışlayıp bağırdık, bir işe yaradı mı, Kuğulu Park kurtulur mu bilmiyorum. Belki bizden sonra, sabaha karşı 5'te koparıvericekler 100 yıllık ağaçları ve sabah bi uyanıcaz, annelerimizin, bizim fotoğraflarımızda olan bir park, çocuklarımızın fotoğraflarında olamıcak...
Çarşamba (Yarın) 12'de basın açıklaması ve eylemlerin devamı var. Katılabilen herkes katılmalı bence...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder