Perşembe, Eylül 07, 2006

Datça Hatırası...

Nasıl bir tatil istediğimiz, kaç paramız olduğu, dizel arabamızın beygir gücü, 3 erkek oluşumuz gibi sorunlar çözüldükten sonra, karar verilen tatil yeri ülkemizin "cennet köşesi" DATÇA'ydı. Teyzemlere ait yazlık, bu kez de bizi - Vefik, Muzo, Hakan - ağarlayacaktı...

İlk plan sabah 7'ydi tabi ki ama sonuçta yola sabah 9 civarında çıkabildik. Ben ilk başta Konya yolunda gideceğimizi zannediyordum (Hakan sırf bu yüzden bütün yol boyunca uyumadı). Neyseki, Eskişehir yolundan, önce Sivrihisar, sonra Afyon, sonra Denizli şeklinde ilerledik.

Superman'e özenerek kollarımızdan güç almaya çalıştık yolda. Ne de olsa, 65 beygir arabamız, virajlı/eğimli güney yollarında zorlanıyordu...

Ardından Muğla'ya ulaştık, Marmaris -> Datça -> Mesudiye -> Hayıt Bükü diyerek, aynı sırada, gittikçe küçülen ve kötüleşen bir yol grafiğiyle, hava karardıktan sonra, gece 20.45 gibi yazlığa ulaşmıştık. Gece farketmedik, ama gündüz bizi çılgın bir güzellik bekliyordu...


Evet, inanması zor ama, evin verandasından dışarı baktığımızda şöyle bir görüntü karşılıyordu bizi:



Öncelikle evin sakinlerini bir tanıyalım



Daha ilk günden, çevredeki insanlara bakarak, sol tarafta görüldüğü gibi bir "atlet tatili" yapacağımız belli olmuştu. Denizde, en uygun saatlerde en fazla 15 kişi bulunuyordu. Hafif açıkta ya da iskeleye yanaşmış teknelerden, 15 yaşında Ruslar denize fıt fıt atlamıyordu. Ortalık ya tutucu, ya geveze ya da yaşlı insan kaynıyordu.

Son 2 günki "Haydi Bodrum'a" ateşimiz, yaşlı Hakan'ın itirazlarıyla "Kinyas olsaydı kesin götürürdü bizi" şeklinde bir gölgeye dönüştü...

Onun dışında neler mi yaptık?

Denize girdik, bolca uyuduk, kitaplar gazeteler okuduk, çevredeki dilsizlerle konuştuk, bol bol köfte yedik, devamlı ızgara temizledik, sarhoş frizbi oynadık, sarhoş köy düğünlerine katıldık, sarhoş dans ettik, sarhoş denize girdik, sarhoş bulaşık yıkadık...

Muzo Red Hot getirmeseydi ipod'unda, biz bitmiştik, verandada dans edemiycektik...


Açacak bulamayıp, müthiş bir barbekü cihazını kullandık :D


Tarihin en zayıf rakı masalarından biri. Kavunu bir önceki gece yediğimiz için, karpuzla yetindik.


MaHVolduk :D


Şöyle girdik, Böyle çıktık...


Gökova, Türkiye'nin en güzel yerlerinden biri.



Bu da böceğimiiiiz...


2 yorum:

Adsız dedi ki...

O plaka da ne?!?!

vefizoo dedi ki...

hehe, genç göstersin diye 84'ünü aldım :p Bu iş süper kolaylaşmış yaw, hiç para filan vermiyosun, eline zımbalı bir kağıtta plaka listesi veriyolar :) Ordan seçiyosun...