Pazar, Eylül 20, 2009

Myspace ve Last.fm


Buyrun bir de kendi gözlerinizle görün!

Şu ülkede yaşamak için ailemiz ve 10-15 tane arkadaşımızdan başka hiçbir şeyimiz kalmayacak yakında. Tebrikler...

Çarşamba, Eylül 09, 2009

Facebook Status'leri

Yaa bu facebook'da status update etmek ne eğlenceli bir şeymiş :) Ama geçici oluyor ne yazıkki. Buraya yazıyim bari nispeten kalıcı olsun. ntvmsnbc sayfasina insanlar yorumlar yazmislar, içlerinde ilk defa hoşuma giden bir tane oldu:

"Pabucumun Kültür Başkenti"

Herhalde yazan kişi başka bir şey demek istiyordu da, ya terbiyesi el vermedi, ya da bu deyimi bilmiyordu. Olsun ben onun yerine söyliyeyim:

"Kıçımın Kültür Başkenti"

Ya daa, çok sevdiğim ingilizce bir terimi kullanabilirim bu söz yerine:

"Kültür Başkenti my ass"

:D kıh kıh

gecegece

Çok sevgili gecegece, uzun zamandır kapandıkları stüdyodan dışarı birkaç şarkı bölümü çıkarmış. Myspace'lerinde dinlerken, öyle bir hatırlatıyim dedim size de.

Albüm kapakları bile hazır, statüsleri de mastering olduğuna göre, galiba 1-2 ay içinde albümü alıp, dinlemeye başlayabiliriz gibi. Ancak, tabii nerdeyse en eski hallerine, yaklaşık 2 yıldır aşina olan bizler sanki bu yeniden kaydedilmiş ve düzenlenmiş hallerine zor alışabiliriz gibi. Bakalım...

Pazartesi, Eylül 07, 2009

True Blood

Daha önce burada bahsetmemiştim galiba. Lost'a ve Grey's'e olan ilgimi kaybedince ve bir de üstüne Çek Cumhuriyeti'ndeki nispeten boş günlerim gelince, yeni dizi arayışlarım True Blood'la sonuçlanmıştı.

Güneyli bir Vampir hikayesi kısaca True Blood. Vampirlerle kısıtlı değil tabii sadece, mitolojiden bilindik efsanelere kadar birçok insanüstü canlı bir arada, gerek aşk, şehvet, nefret, gerekse uyum içinde takılıyorlar.

Alt metinde ayrımcılığa dem vuran dizi, bariz miktarda cinsel şehvetini kullanarak da insanı kendine bağlıyor kabul etmek lazım. Malum dizinin yaratıcısı Alan Ball yani Six Feet Under'ın arkasındaki isim. Başrol Anna Paquin'le Stephen Moyer arasında öyle bir elektrik var ki, gerçekten etkileyici.

Ama dizinin bu cinsel gerilimden çok daha fazlası var. Galiba en çok hoşuma giden şey, karakterlerin ve olayların ve karakterlerin bu olaylara tepkilerinin saçmalığı. Ne bileyim, baş karakterin bölüm sonu canavarını avlamaya giderken, kolundan çantasını eksik etmeyişi ya da kafasına dal tutturup dünyaya inen tanrı taklidi yaparak kötüleri kandırmaya çalışmalar filan... Bilemiyorum, ilk başlarda 1 saat olduğu için süresi biraz canımı sıkmıyor değildi ama artık kabul etmiş durumdayım, müptelasıyım.

Son bir ek, dizinin açılış jeneriğinin de True Blood'a bağlanmama büyük katkısı oldu. Mükemmel bir tasarım, kolaj, çarpıklık ve düzensizlikte... Helal olsun :) İşte bu da dizinin ana şarkısının, diziden görüntüler ve jenerikten birkaç alıntıyla oluşturulmuş klibi. Sonundaki fox reklamından dolayı çok sinirliyim :D Bu arada dizinin izleyici sayısını 1.4 milyondan 5.3 milyona çıkarmış olduğunu da ekleyeyim.

I Wanna Do Bad Things With You!

Yahşi Batıymış

Evde fazla boş oturmaya başladım. Tezim için çalışmak isterken hep başka hep başka bir şeyler çıkıyor ne yazıkki...

Yahşi Batı setinden şöyle bir şey yaptım ortaya karışık :) Ömer Faruk Sorak abimiz ve eşine bir Yahşi Batı hatırası. Ne güzel şey şu photoshop, insan hiçbir şey bilmese de internette 2-3 aramayla şöylemesine de olsa bir şeyler yapabiliyor :) O ortadaki alanın kenarlarının sertliğini de bir türlü alamadım yaa sinir oldum :)

Vodka del Platov

Pisek'teki günlerimizin son ikisinde çekmiştik bunu. Hem Riccardo bir şeyler yapmış olsun diye, hem de eğlence için. Buyrun efendim, Vefik Bey'in ikinci görüntü yönetmenliği denemesi :)

Aslında arka planı bu kadar kaybetmemiştim normalde, ancak sandalyede oturan oyuncumuz 2 günde farklı olunca ve 2 günde farklı renkte pantolonlar giyince en kolay yol, siyah beyaza dönmek gibi göründü. Sonuçta da, yandan yemiş Rembdrandt tipmeleli tek kaynak bir ışıkla, böyle cücük gibi kaldı. Olsun, önemli olan tecrübe :D

A video exercise shot at the very last day of school by IFS students in Pisek.

Set on the road to shoot a commercial, then decided to do something to mock the general way they go and ended up with 3 minutes of meaningless fun :) The "making of" video (which doesn't exist) is much more fun anyway, just like 90 percent of all the comedy films available.

Special thanks to our cinematography tutor Antonio Riestra and of course to our actors who were still drunk during the second day of shooting after the finishing party of the previous night. Also many thanks to Film Academy Of Miroslav Ondricek in Pisek.

Be responsible while consuming and "Don't hurt your mouth!" :D

Cumartesi, Eylül 05, 2009

Türkçe Eğitim

Kürtçe eğitim filan tartışıyoruz ne güzel de, ben 16 yıldır Türkçe eğitim görmedim ki, anlamadım bu işi... Bence Tayyip'in açılımından eğitim dili heryerde İngilizce olsun fikri filan çıkacak!

Bir de eğitim dili konusunda facebook'ta filan başlayan tartışmaların Malazgirt Savaşı nasıl kazanıldı bir bak bakalım diye devam etmesine bayılıyorum. Türk Kürt farketmez abi, galiba bu topraklarda bir bokluk var, belli bir süreden fazla ikamet etmek zihniyet özrü yaratıyor!